Glokom ve Tedavisi
Glokom,göz içi basıncının sıklıkla yükselmesi nedeniyle görme sinirinin zarar görmesidir. Buna bağlı olarak kişinin görme alanı yavaş yavaş daralır. Kendini hastalığın en son aşamalarında fark ettiren sinsi bir hastalık olan glokom, geç tanı konulduğunda görme sinirinde onarılması mümkün olmayan ciddi tahribatlar oluşturabilmektedir.
GLOKOM TİPLERİ
İki ana glokom tipi vardır: primer açık açılı glokom ve kapalı açılı glokom.
AÇIK AÇILI GLOKOM
Açık açılı glokom, gözün ön bölümündeki sıvı akımının çok yavaşlaması ve buna bağlı olarak göz içi basıncının artmasından kaynaklanır. Açık açılı glokom sıklıkla herhangi bir belirti vermez, bu nedenle belirtiler genellikle hastalık ileri bir evreye ulaşana kadar saptanamaz.
Açık açılı glokom belirtileri:
- Hastalar görme fonksiyonlarının %40’ını kaybedene kadar görmeyle ilgili herhangi bir sorun fark etmeyebilir.
- Hastalık ilerlediğinde, periferik görme (görme alanının yanlarında görme) tünel görme ya da göz noktaları gibi yakınmalar başlayabilmektedir.
KAPALI AÇILI GLOKOM
Kapalı açılı glokom, iris ve kornea arasındaki açının normale göre daha dar olması nedeniyle göz sıvısının boşaltılmasının güçleşmesi ve göz basıncında ani artış olmasından kaynaklanır.
Kapalı açılı glokom belirtileri;
- Baş ağrısı
- Göz ağrısı
- Bulantı
- Gece ışıkların etrafında halelerin oluşumu
- Bulanık görme
Glokom tanısı ayrıntılı bir muayene ve yapılacak testlerden sonra konulabilir. Glokom hastalığı hayat boyu tedavi gerektiren bir hastalıktır. Uygulanacak tedavilerle kaybedilen görme geri gelmemekte ancak görme kayıplarının ilerlemesi önlenmektedir. Göz damlaları veya ağızdan alınacak tabletler erken dönemde en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Bazı ilaçlar göz içi sıvı üretimini azaltarak, bazıları ise üretilen sıvının gözden uzaklaşmasını kolaylaştırarak etkili olmaktadır.